30 Kasım 2024 Cumartesi

Birleşik Krallıkta Kargaşa

 

Endüstri Devriminin 1700’lerin ikinci yarısında Britanya’da başladığı ve toplum yapısını değiştirdiği bilinir.  Bu kapsamda buhar gücünün dokumacılıkta (James Watt, 1765), gemilerde (Symington, 1802) ve demiryollarında (Trevithick, 1803) kullanılması, sülfirik asit gibi temel kimyasal ürünlerin üretimi (Ward, 1736), reveber ergitme fırınlarında dökme demiri cüruftan ayırma (Onions, 1783) gibi uygulamalar Endüstri Devriminin köşe taşları olarak belirtilir. Pekiyi bunun öncesinde toplumsal durum nasıldı? Bu soru beni hep ilgilendirdi. Bu gelişmelerin büyük çoğunluğu İskoçya’da gerçekleşiyor. Ama adanın -ve ardından “üzerinde güneş batmayan İmparatorluk” kuran- baskın ülke İngiltere’yi biraz gözümüzde canlandırmaya çalışalım:

16. yüzyıl ikinci yarısı, Kraliçe I. Elizabeth (1559 – 1603) dönemi, İngiltere Krallığı’nın “altın çağı” veya “İngiliz rönesansı” olarak nitelenir. Bu kısa iç barış döneminde, hem geçmişteki taht kavgaları (örneğin Güller Savaşları – War of the Roses), hem de süregelen Anglikan/Protestan/Katolik mezhep çatışmaları (örneğin Kraliçe I. Mary – Bloody Mary) yatıştı. 17. Yüzyıl başında İngiliz – İspanyol savaşı sona erdi. İspanya, İngiltere’nin Protestan bir ülke olmasını kabul etmiş, İngiltere de İspanya’ya bağlı olan Hollanda’da isyancıları desteklemekten vaz geçmişti (Londra Antlaşması, 1604).

Ne yazık ki bu dönem kısa sürer. Kraliçe Elizabeth çocuk sahibi olmadan ölünce Tudor Hanedanı sona erer, İskoçya Kralı, I. James olarak İngiltere tahtına oturur ve Stuart hanedanı başlar. Bu yalnızca bir hanedan değişimi değil, -ülkeler değilse de- İngiliz ve İskoç kraliyet yönetimlerinin (Union of the Crowns) birleşmesidir (ülkelerin birleşmesi çok sonra gerçekleşecek Act of Union, 1707). Her şey bir yana Stuart’lar Katolik'tir ve Protestanlar bu gelişmelerden hiç memnun olmazlar, huzursuzluklar başlar ve I. James bir dizi suikast girişimleri ile karşılaşır. Sonunda I. James’in oğlu I. Charles döneminde krallık ile parlamento taraftarları arasında İç Savaş başladı. Parlamento ordularının komutanı Oliver Cromwell savaşı kazandı, Kral I. Charles idam edildi (1649), cumhuriyet ilan edildi ve Cromwell devlet başkanı (Lord Protector) oldu (1653).

Bu arada I. Charles’ın oğlu Charles, önce İskoçya’ya, ardından Fransa’ya (Fransa Kralı XIV Luis kuzeniydi) ve Hollanda’ya kaçar. Bu dönemde Jacobite hareketinin hem İngiltere’de hem de kıta Avrupa’sında çeşitli girişimlerini görüyoruz. (İngiltere tarihinde Katolik Stuart hanedanından -ve onun önde gelen isimleri James’lerden- yana olan Jacobite hareketi var. James adının kaynağı olan Latince Jacobus’dan kaynaklanan bu terim, Fransız devrimi ile ünlenen Jacobin klübü Société des Jacobins, amis de la liberté et de l'égalité ile karıştırılmamalı.)

İngiltere’de cumhuriyet yönetiminin pek de başarılı olmaması soncunda Charles, adaya dönüp II. Charles olarak tahta geçer ve “restorasyon” -yani yeniden krallık- dönemi başlar (1660). Fakat bu da sorunludur. Özellikle II. Charles’ın ölümünden sonra (1665) tahta geçen II. James’in koyu bir Katolik olması yine mezhep çatışmalarını gündeme getirir ve çözüm devrimdir (Glorious Revolution, 1688). Hollanda’dan William (William of Orange) gelir, II. James kaçar, parlamento güçlendirilir (Bill of Rights), Kral III. William ve karısı Kraliçe II. Mary ülkeyi birlikte yönetecektir. Kralın Protestanlığı bu kez Katolikleri kızdırır ve yukarıda anılan Jacobite’lar, III. William’a karşı başarısız bir suikast girişiminde bulunur. III. William’ın ardından (1702) tahta oturan Kraliçe Anne, Katolik Stuart hanedanındandır, ama Anglikan olarak yetiştirilmiştir ve anlaşmaya göre (Act of Settlement, 1701) bundan sonra hanedan hep Anglikan olacaktır. Öyle de olur; Kraliçe Anne çocuk sahibi olmadan ölünce Almanya’dan Hannover’ler gelir ve bu hanedan Birleşik Krallıkta günümüze kadar sürer.

Kısacası çok isim ve tarih içinde büyük bir kargaşa. Yukarıda yalnızca iç-içe geçen taht ve mezhep çatışmalarını özetlemeğe çalıştım. Kuşkusuz bu dönemde siyasal olayların yanında, coğrafi keşifler; veba salgını (1665); büyük Londra yangını (1666); Hobbes (1589 – 1679), Montesquieu (1689 - 1755), Voltaire (1694 - 1778), Hume (1711 – 1766), Rousseau (1712 - 1778)… gibi düşünürlerin fikirleri; bilim, teknoloji ve sanayideki gelişmeler toplumu alt üst etmişti.

Evet, tarihte toplumların kargaşa içine düşmelerinin ardından ileriye doğru büyük sıçramalar yapmalarının birçok örneği var. Günümüzde de Dünya böyle bir kargaşa içinde. İklim ve çevre krizi, acımasız savaşlar, ulusal ve uluslararası hukuk düzenlerinin çökmesi, demokrasiye olan güvensizliğin artması, yaygınlaşan ekonomik zorluklar, artan eşitsizlik … Sorunlar saymakla bitmiyor. Dileyelim ki bu durum bizi umutsuzluğa itmesin ve bu kargaşanın ardından daha iyi bir Dünya kurabilelim.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder